S
93082
  • ANASAYFA
  • ŞENLİKLER
  • SAHİLLERİMİZ
  • GEZİLECEK YERLER
  • FOTO GALERİ
  • VİDEO GALERİ
​

    Gezilecek Yerler

  • Türbeler
    • Abdurahman Dede Türbesi
    • Abdulmecit Türbesi
    • AKBABA Türbesi
    • Arap Beşir Türbesi
    • Bekir Efendi Türbesi
    • Çerkez Ocağı Türbesi
    • Çırçırık Baba Türbesi
    • Çubukluk Türbesi
    • Cafer Ağa Kuyusu
    • Cuma Bulağı
    • Çengel Baba (Kasap Baba) Türbesi
    • Delikli Taş
    • Gül Çiçek Türbesi
    • Hasan Dede Türbesi
    • Hıdırşah Bey Türbesi
    • Hüseyin Dede Türbesi
    • Hayri Dede Türbesi
    • Kanlı Taş Türbesi
    • Kara Veli Türbesi
    • Kara Abdal Türbesi
    • Kara Şeyh (Piri Bey) Türbesi
    • Karayol Baba Türbesi
    • Keklik Bulağı
    • Kırk Bulak Türbesi
    • Kömürlü Baba Türbesi
    • Mala Bekir Türbesi
    • Muni Veli Türbesi
    • Mümin Dede Türbesi
    • Nene Hatun Türbesi
    • Pir Gayib Baba Türbesi
    • Seyd-i Vakkas Türbesi
    • Siğil Gölü Türbesi
    • Süleyman Bin Meran Türbesi
    • Şehit Hamza Hüseyin Dede Türbesi
    • Sütlü Bulak
    • Şehitlik (Esenkıyı)
    • Şehitlik
    • Şeyh Vank Baba Türbesi
    • Şeyh Alaaddin Türbesi
    • Şeyh Burhan Efendi Türbesi
    • Uzun Mezar
    • Uri Ziyareti
    • Yeşil Baş Türbesi
    • Yeşil Hatun Türbesi
    • Zal Paşazade Türbesi
    • Ziyaret Cevizi
    • Ziyaret Tepesi (Ziyaret Ağacı)
  • Kaleler
    • Adilcevaz Kalesi
    • Kef Kalesi
  • Tarihi Yerler
    • Mucizeler Manastırı
    • Kohoz Hanı
    • Urartu Mezarları
  • Camiler
    • Ulu Camii (Eski Camii)
    • Tuğrul Bey Camii/(Zal Paşa Camii)
  • Sahil ve Parklar
    • Sukay Parkı
    • Aygır Gölü
  • Dağlar
    • Süphan Dağı






TUĞRULBEY CAMİİ / (ZAL PAŞA CAMİİ)


Ahlat - Erciş yolu güzergahı üzerinde Adilcevaz ayırımı üzerinde yer almaktadır. Yapının güneyinde Van Gölü, kuzeyinde Adilcevaz kalesi, batısında Adilcevaz yol ayrımı, doğusunda engebeli arazi bulunmaktadır.

Caminin kitabesi olmadığından hangi tarihte bina edildiği kesin olarak bilinmemektedir. Osmanlıya ait vakfiyelerde, 1572 yılında Zal Paşa Caminin inşaatına Mimar Sinan tarafından başlandığı ve 1580’de tamamlandığı belirtilmektedir.

Yapı 1965 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir ve günümüzde ibadete açıktır. Anadolu’da kubbeli tip camilere ilk örnek teşkil etmesi bakımından önemlidir. Ayrıca Osmanlı mimari anlayışında 16. yy.da çok fazla rastlanmayan çok kubbe örtü sistemiyle inşa edilmiştir.

Yol seviyesinden kademeli merdivenlerle inilen kuzey cephede son cemaat yeri, doğu ve batı yanlarda antre duvarları şeklindeki camiin beden duvarları uzantısı ve bu duvarlar arasına konulmuş olan tezyinatsız sade başlıklı silindirik iki sütunun destekle¬diği sivri kemerlerle üç bölüme ayrılmıştır.

Ortalama 1.50 m kalınlığındaki duvarları ile masif bir görünüş arz eden beden duvarlarında yeknesaklığı yok etmek için yer yer bölgeye has taş tezyinatına yer vermek suretiyle eserin cephelerine kuvvetli bir kontrasala hareket kazandırılmış bulunmaktadır. Yer yer koyu ve açık renk taş kullanılmak suretiyle cephe görünüşüne renk katılmıştır.

Kıble cephede gene iki sıra halinde bulunan pencerelerden alt sıradakiler sivri kemer nişli olup iki köşedeki bölüme açılmakta, üst sırada ise biri tam ortada diğer ikisi alt pencerelerin tam üzerinde olmak üzere üç küçük pencere yer almaktadır.

Mihrap beş kenarlı küçük bir çıkıntı teşkil etmekte ve adeta ortadan ikiye kesilerek duvara yapıştırılmış minyatür bir kümbet görünüşündedir.

Kare kaide üzerinde silindirik dört sütun ve bu sütunları birbirleri ile beden duvarlarına bağlayan kesme taştan sivri kemerlerle dokuz bölüme ayrılmış olan mekan tamamen, kesme taş pandantifli kubbelerle örtülmüştür. Üst kısımda kemer içindeki alınlığa kufi yazı ile kabartma olarak ayetel kürsü yazılmış, kemer profilasyonu iki rozetle süslenmiş olup bunlardan soldakine “Mührü Süleyman ” motifi işlenmiştir.

Minare ve camii yapımında renkli faz kullanılmıştır.






Web Tasarım Indata Teknoloji